Derin Ven Trombozu

Derin Ven Trombozu Nedir ?

Vücutta derin yerleşimli venlerin yani toplardamarların pıhtılaşarak tıkanmasıdır. Ven trombozu bir toplardamar hastalığıdır, atardamarın tıkanması değildir. Her ikisi de tıkanma olsa da, bu iki hastalık birbirinden çok farklıdır. (Ven=toplardamar; tromboz= pıhtılaşma)

Kısa Bilgi
  • En sık bacak toplardamarlarında görülür.
  • Oluşturduğu en sık şikayet bacak şişliği ve bacak ağrısıdır.
  • Pıhtılaşma tanısı konduğu anda kan sulandırıcı ilaç başlanması gerekir. 
  • Kan sulandırıcı ilaçlar kanı sulandırarak yeni pıhtı oluşumunu engeller ve pıhtının akciğere atma  (pulmoner emboli) ihtimalini en aza indirir.
  • Kan sulandırıcı ilaç tedavisi var olan pıhtıyı temizleyemez.
  • Derin ven trombozu bacaktaki bir çok damarı tıkamışsa kan sulandırıcı ilaçlara rağmen hastanın hayat boyu bacak şişliği ve benzeri yakınmaları olabilir. 
  • Pıhtıyı tamamen temizleyen tedavi yöntemleri vardır. Bunlar sadece anjiyo işlemi ile yapılabilir (endovenöz ya da endovasküler tedavi).
  • Her hastada anjiyo ile pıhtı temizleme tedavisi gerekmeyebilir.
  • Derin ven trombozunun çok yaygın olduğu durumlarda anjiyo tedavisi önerilir.
  • Anjiyo ile pıhtı temizleme tedavisi özellikle pıhtı yeni oluşmuşsa (yani DVT akut ise ya da ilk 15 gün içinde ise) çok etkilidir.  

Ven toplardamar demektir. Vücutta toplardamarlar iki bölgede bulunur. Derin venler ya da yüzeysel venler. Derin venler dıştan görünmeyen kaslar arasında ve atardamarlarla birliktedir. Çok daha önemli oldukları için derinde korunmaktadır.


Toplardamarlar besini ve oksijeni kullanılmış kirli kanı kalbe taşıyan damarlardır. Bu damarlarda akım tek yönlü olup hep kalbe doğrudur. Bacaklarda daha fazla olmak üzere tüm derin venlerde çok sayıda kapak ya da kapakçık vardır. Bacaklarda her 5-10 cm de bir kapak vardır. Kapakların amacı kanı tek yönlü olarak kalbe taşımaktır, yani bu damarlarda geriye doğru akım olmaz, akış hep kalbe doğrudur. Geriye yani ters yöne akım olursa buna venöz yetmezlik, venöz kaçak ya da venöz reflü denir.

Derin venler pıhtı ile tıkanırsa (derin ven trombozu) o bölgedeki kanın kalbe taşınması zorlaşır, kan o bölgede birikerek o bölgenin şişmesine yol açar. Kol ya da bacakta durum böyledir.

Yani iki durumda toplardamar akımı zor ve sorunlu hale gelir ve hastalarda şikayet oluşturur:

  1. Venöz yetmezlik ya da kapak yetersizliği
  2. Derin ven trombozu yani bu damarların pıhtılaşarak tıkanması.

Bacakta Derin Ven Trombozu

Derin ven trombozu en sık bacak damarlarında olur. Genellikle tek bacakta olur, %5 ihtimalle her iki bacakta olur. Özellikle genç bayanlarda solda daha sık olur.
Bacak damarlarında derin ven trombozu aniden başlar. Buna "akut derin ven trombozu" adı veririr. Bacak yavaş yavaş ya da birden şişer; bazen ağrılı bazen ağrısız bir şişliktir. Yere basmak ağrılıdır ve zorlaşır.

Bacaktaki toplardamar pıhtılaşması genellikle baldır kaslarındaki toplardamarlarda başlar ve yukarı doğru ilerler. Yukarıya yani karına doğru ne kadar ilerlerse, hastalık o kadar şiddetlenir. Pıhtının kasık toplar damarına uzanması kötü bir bulgudur, bu hastalarda hastalığın şiddeti fazladır.

Sol bacakta 10 günlük derin ven trombozu. Bacak şiş ve renk değişikliği var.

Sağ bacakta yeni oluşmuş (akut) derin ven trombozu.

Sol bacakta derin ven tormbozuna bağlı hafif şişlik.

Derin Ven Trombozu Önemli Bir Hastalık Mıdır?

Genelde her tür ven trombozu önemli bir hastalıktır çünkü normalde kullanılan tedavi yeterli bir tedavi değildir ve hastaların bazısında ömür boyu sürecek sorunlar kalabilir. Vücutta herhangi bir damar tıkanırsa, genellikle yan yollar ya da yedek damarlar açılarak akımı tekrar sağlar ama bu yollar genellikle tıkanmış olan ana damar kadar yeterli değildir. Bu da hastalarda yakınmaların devam etmesine yol açar.

Derin ven trombozu (DVT) oluştuktan sonraki ilk ay hastalık akut yani erken evrededir. Bir aydan uzun süreden beri varsa, buna geç evre ya da kronik derin ven trombozu denir.

Derin Ven Trombozu Belirtileri Nelerdir?

Pıhtılaşma genellikle tek bacakta olur (sol bacakta daha sıktır). Şu tür şikayet ya da belirtiler verir:

  1. Bacak şişliği: En önemli belirtidir. Genellikle ayak bileği bölgesinde başlar. Hastalık yukarı doğru ilerlerse ayak şişliği diz üstüne uzanabilir. Bacaklardaki şişlik yatınca ve ayağı yükseltince azalır.
  2. Ağrı: Ayak ve bacak şişliği hemen her hastada görülür ama ağrı bazı hastalarda olur, bazılarında ise olmaz.
  3. Parmak ya da ayakta morarma: Oldukça seyrek görülür ve kan sulandırıcı başlandığı anda kaybolur. Geçmezse ciddi hastalık göstergesi olabilir.
  4. Akciğere pıhtı atması(akciğer embolisi ya da pulmoner emboli): Bu en korkutucu durumdur ama erken tanı konup da kan sulandırıcı ilaç başlandığında pıhtının akciğere atma ihtimali çok azalır.

Hastaların şikayetleri ayaktayken çok daha belirgindir. Yatıp ayak yükseltildiğinde şişlik azalır, bazen tamamen kaybolur. Ama bu yalancı bir iyileşmedir. Hasta tekrar ayağa bastığında şişlik yine ortaya çıkar. Günler geçtikçe yeni damarların oluşması ve yatarak ayağın yükseltilmesi ile ayak şişliği daha da azalır ve hatta tamamen kaybolur. Ama bu damarların açıldığı anlamına gelmez. Çünkü verilen kan sulandırıcı ilaçlar pıhtı çözen ya da eriten ilaçlar değildir. Bir kısım hastada pıhtı azdır ve bu tedavi yeterli olur, bir kısım hastada pıhtı çok fazladır ve etkili bir tedavi yapılmazsa hayat boyu sorun yaşayabilir.

Derin ven trombozu (DVT) kimlerde sık görülür;

Bu hastalık herkeste görülür ama bazı kişilerde daha sık görülür.

  1. İleri yaşta (40 yaşından sonra) daha sıktır. Ama seyrek olarak gençlerde de görülebilir.
  2. Gebelik sırasında ve Gebelikten sonra lohusalık döneminde,
  3. Doğum kontrol hapı kullananlarda
  4. Bazı tümör hastalıklarında,
  5. Bazı büyük ameliyatlar sonrasında (özellikle ortopedinin protez ameliyatları),
  6. Ayak kırık ve burkulmalarında (özellikle bacağın alçıya alınması sonrasında)
  7. Çok uzun süre yatakta kalan ve yeterli hareket edemeyen hastalarda
  8. Genetik olarak pıhtılaşma eğilimi olan insanlarda sıktır. Bu genetik testlerle ortaya konur.

Bacak Derin Ven Trombozunda Tedavi

  1. Kan sulandırıcı ilaç başlanması
  2. Bacağın ilk günlerde dinlendirilerek yükseltilmesi
  3. Varis çorabı kullanımı
  4. Kısa zamanda bacağın hareketlendirilmesi
  5. Bacak şişliği kötü olan bir grup hastada anjiyo ile damarın açılması

Bacak toplardamarları pıhtılaştığında hemen kan sulandırıcı ilaçlar başlanır. Ana tedavi budur. Kan sulandırıcı ilaçlar kanı sulandırır ama var olan pıhtıyı temizleyemez. Pıhtı damarlarda kalırsa kısa zamanda bacak toplar damarında var olan ve kan dolaşımı için önemli olan kapakçıkları zedeler. Bu da hastaların bir kısmında hayat boyu süren ayak şişliği, yürümekle ağrı gibi yakınmaların oluşmasına yol açar (posttrombotik sendrom bulguları). Kan sulandırıcı ilaç en az 3 ay kullanılır, bazen çok daha uzun süre kullanmak gerekebilir.

Kan sulandırma dışında hastalara varis çorabı önerilir. Varis çorabı ayakta ilken giyilir. Yatarken çıkarılır. Varis çorabının da en az 2 yıl giyilmesi önerilir.

Derin Ven Trombozunda Anjiyo Tedavisi

Anjiyo tedavisi basitçe damarın içine girilerek pıhtının tamamen temizlenmesidir.

Ven trombozunda her hastada mutlaka kullanılan kan sulandırıcı ilaçlar pıhtıyı temizleyebilen ilaçlar değildir. Pıhtıyı açabilen ya da temizleyebilen ilaç vardır ama derin ven trombozunda sadece anjiyo yolu ile kullanılabilir. Bu ilaç her hastada kullanılmaz çünkü genellikle hastaneye yatış gerektirir ve kanam oluşturma gibi bir riski vardır. Ancak bunun dışında pıhtının ilaçla eritilerek değil mekanik yöntemlerle çıkarılarak da tedavisi mümkündür.
Anjiyo tedavisi derin ven trombozunun erken evresinde mükemmel sonuç verir. Yani hastalık başlayalı 1-2 hafta olmuşsa tedavi çok etkilidir çünkü pıhtı taze ilken çok kolay temizlenir. Geç evrede yani aylar önce DVT geçirmiş hastalarda da tedavi vardır ama bu kronik derin ven trombozu sayfasında ayrıca anlatılmıştır.

Derin ven trombozunda anjiyografi ile tedavi

Anjiyo ile derin ven trombozu tedavisi

  1. Trombolitik tedavi: Anjiyo ile yapılan bir tedavidir. Pıhtı içine pıhtı eritivi bir ilaç verilmedsidir. Bunun için mutlaka hastane yatışı gerekir. Genelde 1 ya da 2 gün sürer. 
  2. Trombektomi:  Mekanik yöntemlerle pıhtının çözülmesi ya da damardan çıkarılması. Bu tedavi de anjiyoda yapılır. Daha hızlı ve daha etkili bir yöntemdir. Değişik cihazlarla pıhtı temizlenerek vücutta çıkarılır.
  3. Ultrasonik kateterler yapılan tromboliz: PIhtı çözen ilaç bi rultrasonik telle beraber kullanılır (EKOS sistemi).

Bu 3 yöntemde özellikle erken dönem (akut) derin ven trombozunda taze pıhtıyı çözmede son derece başarılıdır. Derin ven trombozunda anjiyo tedavisi Türkiyede hala az sayıda merkezde yapılır. Merkezimiz İstanbul'da bu tedaviyi yapan merkezlerden biridir.

Kronik Derin Ven Trombozu

Derin ven trombozu bir aydan uzun süreden beri varsa (yıllardan beri olabilir) buna kronik ya da geç evre derin ven trombozu denir. Bu evrede de hastalığın tedavisini olmadığı söylenir ancak bu da doğru değildir. Kronik yani geç evre derin ven trombozu için lütfen bu web sitesindeki kronik derin ven trombozu sayfasını inceleyiniz .

Pulmoner emboli nedir?

Bacak damarındaki pıhtının akciğere atmasına pulmoner emboli denir. Pulmoner emboli ani başlayan nefes darlığı, göğüste keskin bir ağrı ve bazen kan tükürme gibi yakınmalara yol açar. Atan pıhtı miktarı küçükse büyük sorun oluşturmayabilir. Ancak büyük pıhtı parçasının akciğere atması ciddi sorunlara yol açabilir

Akciğere pıhtı atması

Akciğere pıhtı atması

 

Sözlük

Ven : Toplardamar

Tromboz : Pıhtılaşma

Emboli : Pıhtının bir yerden bir başka yere atması

Renkli Doppler Ultrason : Damardaki kan akımını gösteren ve pıhtılaşma ya da tıkanma olduğunu gösteren tanı yöntemi